Kayıtlar

Şubat, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hangi Suçtan Dolayı Öldürüldüler?

Resim
                                                      Hangi Suçtan Dolayı Öldürüldüler?           “Kim kıyamet gününü, sanki gözleriyle görüyormuş gibi bakmak isterse, Tekvîr, İnfitâr ve İnşikâk sûrelerini okusun”   derken Hz. Peygamber, sadece anlamıyla değil; vurgu, seciye ve fonetiği ile bile bu dehşeti yaşatan surelere dikkat çekiyordu. Muhteşem bir düzenle, kusursuz olarak yoktan var edilen kâinat, belirlenen vakitte, yine kusursuz ve olağanüstü, görkemli bir şölenle sona erecekti. Kozmik âlemin sona erişi olan kıyamet, bir kaos değil, planlanmış, hesaplanmış bir final ve yeni bir başlangıcın perde değişimiydi. Kıyameti, ‘saat’ kelimesiyle kullanılırken Kur’an, bir saat gibi, tik tak işleyen zamanı iyi kullanmayı, zamanın çocuğu olma bilincini ve hesabı verilebilir bir hayat tasavvurunu inşa etmekteydi zihinlere. Her ölüm bir kıyametti ve her daim gözümüzün önünde cereyan eden ‘küçük kıyametler’, bir uyarı ve hatırlatmaydı, imtihanı unutan, hatırlamak istemeyen bizlere. S

Zalimin iktidarı payidar olmaz…

Resim
                                      Zalimin iktidarı payidar olmaz…        Hz. İbrahim, oğlu İsmail’le atmıştı temellerini Mekke’nin. Kâbe’nin temelleri ile birlikte İbrahim’in duası da yükseliyordu Rabbine: “ Rabbim! Bu şehri (Mekke’yi) emniyetli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut. Ey Rabbimiz! Soyumdan bazılarını ekilebilir toprağı olmayan bir vadiye, senin kutsal evinin yakınına yerleştirdim”. (İbrahim 14/35, 37). Çölün ve volkanik dağların arasında küçük, prestijli ve İbrahim’in kabul edilmiş duasıydı Mekke. Ataları İbrahim ve oğlu İsmail’in mirası Kâbe, tüm bölgede saygınlık kazandırmıştı onlara. Eşkıyaların kol gezdiği çöllerde, ayrıcalık kazandırıyordu Kâbe’nin çocukları olmak, Mekkeli tüccarlara. “ Kureyş’e, kış ve yaz yolculuklarında imkânı sağlandığı için, Beyt'in Rabbine kulluk etsinler. Ki onları açlıktan doyurdu ve korkudan emin kıldı.” (Kureyş:1-4) Zaman içerisinde İbrahim’in dini bozulmuş, içi boşaltılıp, putperestliğe dönüştürülmüş, Putkı

İTAAT= KULLUK YA DA ÜÇ GULFÜ BİR ELHAM…

Resim
                                                                                                                İTAAT= KULLUK YA DA ÜÇ GULFÜ BİR ELHAM…           Besmele, Kulun eylem ve davranışlarında yaratanını hatırlaması ve onun hatırlatmalarına kulak vermesidir. ' 'Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder, O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız. ..''(17;44) İşe,Allah’ın zikri ile  başlanması, kainattaki  o koroya katılmak, alemde var olan o ahengi bozmamaktır.Fakat, ‘ Besmele her kapıyı açan   sırlı bir   anahtardır’ diyerek, besmeleye çilingir muamelesi yaptırmak ise, onun anlam  ve ruhunu kavrayamamaktır. Besmele, sevgi ve merhamet kaynağı olan rabbin rızasını alıp, yaptığı işe aşk ve muhabbet katmasıdır ki, sonucu hamda ve şükre layık olsun. Bundan dolayıdır ki besmele, İslam’ın diriltici soluğu, kul ile Allah arasında bağ ve yapılacak fiillerde, rabbin olurun